Türk Eğitim Derneği (TED), Tam Destek Bursu çerçevesinde eğitim vereceği gençlere yönelik uyum programı düzenledi.
TED’in, Tam Destek Bursu çerçevesinde eğitim vereceği gençlere yönelik uyum programına Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özel, TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, TED Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Belgin Ayvaşık ile öğrenciler ve çok sayıda veli katıldı.
Açılışta konuşan Ankara Valisi Topaca, “TED’de burada elini taşın altına koyma konusunda kendi sorumluluğunda olan öğrencilerin dışında fırsat eşitliğini tam sağlayamadığımız Mamak’ın en dışındaki, Karapürçek’teki veya Nallıhan’daki, Evren’deki en uç noktalardaki öğrencilerimizin elinden tutmak istedi. Orada bize düşen de Selçuk Bey ve ekibinin işini kolaylaştırmaktır. 200 öğrencimizi TED’in imkanlarıyla, TED’in kültürüyle, TED’in eğitim sistemiyle ve TED’lilerle tanıştırdık. Bir anlamda bu 200 yavrumuz, bu yıl gelenlerle birlikte TED’li oldu” dedi.
“Bizim inancımızda ümitsizlik yok”
“Bizim inancımızda ümitsizlik yok” diyen Topaca, “Bir hedef varsa, yapılacak bir iş varsa onu başarma konusunda kararlıysanız, zihninizde onu bitirmişseniz başarırsınız. Ülkemiz bizleri okutuyor, her türlü imkanı sağlıyor, makam da veriyor, mevki de veriyor, iş de veriyor, maaş da veriyor. Güvenliğimizi de sağlıyor. Devletimizin yaptığı birçok saymakla bitmez fayda var, güzel işler var. Dolayısıyla hepimizin devletimize borcu var. o borç hizmet borcudur, çalışma borcudur, üretme borcudur. Ne iş yapıyorsak o işi en güzel şekilde yapma borcudur. Yaptığınız her işi güzel yapın, işinizi sevin ve yaptığınız işi hep karşılıksız yapın. Karşılığı mutlaka gelir, sizi bulur. Yaptığınız her hayırlı iş, mutlaka bir kısmının farkında olursunuz, bir kısmının farkında olmazsınız ama o hayırlı işlerin size sağladığı bir koruma vardır, bir yardım vardır. O yardım Cenabı Hakk’tan gelen yardımdır. Bazen hiç ummadığınız bir yerde, sıkıştığınız bir yerde o geçmişte yapmış olduğunuz iyiliklerin, güzelliklerin, ülkeye hizmetin, devlete hizmetin, millete hizmetin karşılığını kat kat alırsınız” diye konuştu.
TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “90 yıl önce emperyalist güçlerin boğmaya çalıştığı bu güzel topraklarımız yeniden bir umutla, bir hedefle bir araya gelmişti. Toplumun her kesimi el ele vererek yeniden ayağa kalkma projesini gerçekleştirmeye çalışmıştır. 95 yıl önce kurulan cumhuriyetimizde 90 yıl önce bu amacı eğitim alanında gerçekleştirmek üzere kuruldu. O zamanki adıyla Türk Maarif Cemiyetine tüzüğünde sorumluklar yüklendi. Bunlardan bir tanesi ülkemizi kasıp kavuran, kültürümüze aykırı olan, inancımıza, düşüncemize, aykırı olan, yönlendirmeler için kurulmuş olan, ülkenin her tarafına yayılmış olan misyoner okullarıydı. 1920’lerde Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinde 38 lise varken, misyoner okullarının lise sayısı 500’ü aşmıştı. Onun için dendi ki bize, ’Öyle okullar kurun ki yabancı dilde de eğitim verin, dünya ile rekabet edebilecek gençler ve nesiller yetiştirin. ’Şükürler olsun ki bugün 38 okulumuzla, seneye açacağımız 10 okulumuzla ülkemizin her tarafına yayılıp oradaki eğitim rekabet koşullarını değiştirip, orada imkanı olmayan çocuklarımızı kendi okullarımıza alarak ve Milli Eğitim öğretmenlerimize eğitimler vererek eğitim seviyesini yükseltmeye çalışıyoruz” dedi.
Pehlivanoğlu, ikinci sorumluluğu ise şöyle açıkladı:
“‘Unutmayın’ dediler, ‘bir toplum sadece anası-babasının parası olanların evlatlarıyla yükselmez. Bir toplum sokakta simit satan çocuğun, satmak mecburiyetinde kalan çocuğun gözündeki pırıltının, senin çocuğuna adaletli bir yakınlıkta olduğu zaman yükselir. O zaman o toplum atasına, inancına, bayrağına, toprağına daha sağlam bir hale gelebilir’ dediler. Onun için biz TED, uzunca bir süre kolej algısındaydı ama ben ve arkadaşlarım bunu değiştirmek için dört elle çalışmaya başladık. Ben TED’nin Genel Başkanı olarak gururla ve onurla söylüyorum. Eğer benim babam Rize’nin fındıklı ilçesinden kalkıp ilkokulda Kızılay Şefkat Yurdu’nda kalmasa ben burada değildim. Onun içindir ki biz annesi-babasının parası olmamasının bir engel olmasını önlerinden kaldırmak için bir mücadele veriyoruz.”
Birkaç tip burs oluşturduklarını belirten Pehlivanoğlu, “Önce bu çocuklarımızı ilkokul 5, 6, 7’den TED Okullarına kadar alıp üniversite sonuna kadar okutmaya başladık. Şimdi bir aşama ileri gidip aslında birkaç senedir küçük küçük denemelerini yaptığımız, geçen sene Sayın Valimin büyük destekleri ve talimatlarıyla Ankara’da 200 öğrencimizle başladığımız, bu sene de inşallah 200 öğrenciyle üstüne devam edeceğiz, ’Tam Destek Bursu’ programımızı başlattık” dedi.
Pehlivanoğlu, kendilerine verilen üçüncü sorumluluğu ise şu sözlerle dile getirdi:
“Bir ülkeye sosyal adaleti, eğitimde sağlayamazsanız hiçbir şeyde sağlayamazsanız hiçbir şeyde sağlayamazsınız. Bir ülkede parası olanların imkanları, parası olmayanların eğitim imkanlarından yoksun olmasına sebebiyet veriyorsa o ülkeyi ayağa kaldıramazsınız. İşte, 90 yıl önce tüzüğümüze yazılmış üçüncü sorumluluk buydu. Dediler ki ‘Eğitme yön verin.’”
“Ezber zihinsel bir soykırımdır”
“Bir ülke yıllarca ezberle boğuldu” diyen Pehlivanoğlu, “Ezber nedir biliyor musunuz? Zihinsel bir soykırımdır. Sadece ezberleyerek bir yere gitmeye çalıştık. Test ile tost arasına sıkıştırılmış bir nesil ile sadece sınavlarla ölçülen bir ülke haline dönüştürüldük. Artık ayağa kalkma zamanı, artık eğitimde sosyal adaleti daha fazla sağlamak zamanı” ifadesini kullandı.
Pehlivanoğlu, Türkiye’nin dünyanın en geç nüfuslarından birine sahip olduğunu kaydederek, “Her şeyi devletten bekleyemeyiz. Herkes üstüne düşen sorumluluğu yapmak mecburiyetinde, Türk Eğitim Derneği’nin yapmaya çalıştığı gibi. Biz Türk Eğitim Derneği olarak yıllarca dershane meselesiyle mücadele ettik. ‘Eğitim okulda verilir’ dedik. Birilerinin Türkiye’nin en pahalı okullarında okuyanların 20 bin liraya gittiği kurslara, annesi-babası kolundaki bileziği satmak mecburiyetinde kalıp bin liralık kursa gönderip umut peşinde, elindeki imkanları yok edilme noktasına gitmesine engel olmaya çalıştık. Çünkü dedik ki ‘Eğitim okulda verilmek mecburiyetindedir ve bir adaletli eğitime sahip olmak mecburiyetindeyiz.’ Çünkü çocuklarımız, hepimizin çocukları. Şükürler olsun en azından isim olarak dershaneyi kaldırdık. Umuyorum ki devletimizin öncülüğünde bundan sonra eğitimi tamamen okula yönlendireceğiz ve okulda daha sıkı bir şekilde başarılı olmalarını sağlayacağız” diye konuştu.
“Tam Destek Bursu”
Tam Destek Bursu, devlet okullarında okuyan ve Milli Eğitim Bakanlığının Liselere Geçiş Sınavlarında başarı elde etmiş maddi durumu yetersiz öğrencilere dönük Türk Eğitim Derneği’nin bir projesidir. Bu proje kapsamında öğrencilere öncelikle maddi olanakların yanı sıra, akademik anlamda eğitimler verilirken, sanatsal ve sportif faaliyetlerle de öğrencinin gelişimi destekleniyor.
Program kapsamında Ankara başta olmak üzere, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da yaklaşık 500 öğrenci Tam Destek Bursundan yararlanıyor.
Tam Destek Bursu Programı kapsamında, 9. sınıflar 24 haftalık, 10. sınıflar ise 25 haftalık bir programla eğitim görecek.