Plastik Cerrah Op. Dr. Başar Kaya, günümüz iş yaşamındaki rekabetin kadınların ve erkeklerin estetik uygulama tercihlerindeki makası hızla daralttığını belirterek, erkeklerin de en az kadınlar kadar bakımlı ve iyi görünmek için estetik uygulamaları tercih ettiklerini bildirdi.
Estetik uygulamalarda erkek hasta sayısının son yıllarda artış gösterdiğini söyleyen Plastik Cerrah Op. Dr. Başar Kaya, yapılan estetik uygulamaların erkeklere iyi ve genç bir görünüm kazandırmanın yanı sıra mesleklerinde de başarılı olmalarını sağladığını belirtti. Op. Dr. Kaya, “Çünkü bir toplantıya gittiğinizde ne kadar iyi görünüyorsanız o kadar çok dinleniyorsunuz ve o kadar çok konuşmanıza izin veriliyor. Eğer siz vitrin arkası iş yapıyorsanız, görselliğiniz ancak kapıdan girdiğiniz kadar önemli iken vitrin işi yapıyorsanız görselliğiniz en az zekanız, eğitiminiz ya da özgeçmişiniz kadar değerli ve önemlidir. Araştırmalar da son 10 yılda erkeklerde estetik uygulamalarda yüzde yüz artış olduğunu gösteriyor” dedi.
Op. Dr. Kaya, erkeklerin en çok tercih ettiği estetik uygulamaları şöyle açıkladı:
“Saç ekimi; genetik yatkınlığın temel sebep olduğu saç dökülmesi ve kelleşme sorunu, çeşitli hastalıklara ve hasarlara bağlı bölgesel saç eksikliği sorunu olan hastalarda tercih edilen tedavi yöntemidir. Saç ekimi, sağlam saç köklerinin özel bir mikromotor yardımı ile toplanması, temizlenmesi, sayılması ve eksik olan alanlara ekilmesi işlemidir. Bu uygulama için saç dökülmesinin tamamlandığı 40 ila 50 yaş aralığı tercih edilir. Ancak dökülmenin tamamlanmasını beklemek istemeyen ve daha genç yaşlarda kel görünmek istemeyen kişilerde de bu işlem uygulanabilmektedir. Yaşlanma karşıtı estetik burun ucu ameliyatı; yaşlanma ile birlikte burun ve kulak büyümesi durmayan yegane iki organımızdır. Burun ucu, ilerleyen yaş ile birlikte daha uzun ve düşmeye meyilli bir hal alır. Özellikle erkeklerde daha sık olmak üzere burun ucu derisi de yıllar içinde kalınlaşma eğilimindedir. Burun ucunu yukarı pozisyonlayıcı ve deri kalınlığını azaltıcı cerrahi tip-plasti (burun ucu cerrahisi) uygulaması ile bu sorunun çözümü mümkündür.”
Erkeklerde kadın tipi meme gelişiminin çok sık görüldüğünü bildiren Dr. Kaya, hormonal problemler, alkol kullanımı, uzun ve yanlış ilaç kullanımı, organik beslenmenin azalması gibi sebeplerle gelişen meme büyümesinin gerçek ve yalancı jinekomasti olmak üzere iki çeşidi olduğunu belirterek, “Gerçek jinekomasti tedavisinde cerrahi mutlaktır. Tedavide liposuction (lazer-vaser) ve cerrahi çıkarma yöntemi birlikte kullanılır. Yalancı jnekomasti tedavisinde ise öncelikle hastaya kilo vermesi önerilir. Eğer kişi kilo veremiyor veya kilo vermesine rağmen meme görünümünden halen şikayetçi ise liposuction (lazer-vaser) yöntemi kullanılır” dedi.
Göz kapağı deri ve yağ doku fazlalığı, yaşlanma sürecinde kaşın aşağı inmesi ve derinin sarkması sonucunda yaşlı ve yorgun bir görünüme sebep olduğunu bildiren Dr. Kaya, “Yıllar içinde gözümüzü kısma hareketinin çok tekrar etmesi sonucunda yağ torbalarının fıtıklaşmasına neden olarak bu görünümün daha da kötü hale gelmesine sebep olmaktadır. Tedavisinde üst göz kapağında yapılan bir kesi ile fazla deri ve fıtıklaşmış yağ dokusunun alınması gerekmektedir. Bazen kas dokudaki fazlalık da alınabilmektedir” dedi.
Dolgu ve botulinum nörotoksin tip-A (botoks) uygulamasının erkeklerde farklılık gösterdiğini anlatan Op. Dr. Başar Kaya, erkeklerin kas yapısının kadınlara oranla daha güçlü olduğunu belirterek, “Bu sebeple erkeklere uygulanan dozun çok iyi ayarlanması gerekir. Dolgu ve botulinum nörotoksin tip-A (botoks) uygulamalarında yüz bölgesinde oluşan kırışıklıklarda, kaş arasında oluşan belirgin çizgilerde, koltuk altı, avuç içi ve ayak terlemelerinde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor. Erkeklerin yoğun iş temposunu aksatmayacak kadar kolay ve hızlı bir uygulama” dedi.
Erkeklerde kendine güveni artıran, bu sebeple de en çok tercih edilen estetik operasyonlardan birisinin kepçe kulak estetiği olduğunu ifade eden Op. Dr. Kaya, kulak arkasından yapılan bir kesi ile kepçe deformitesini oluşturan alana ulaşıldığını belirterek, “Eriyen dikişler yardımı ile bazen de kıkırdak dokudaki fazlalık çıkarılarak deformite düzeltilir. İyileşme süreci çok hızlı olduğu için hastalar aynı gün sosyal hayatlarına devam edebilir” ifadesini kullandı.
Erkeklerin liposuction uygulamasını en çok karın, bel, kalça ve göğüs bölgelerinde tercih ettiğini, fakat yağ aldırmada her zaman liposuction yönteminin yeterli olmadığını belirten Plastik Cerrah Op. Dr. Başar Kaya, bazı erkek hastalarda genel anestezi uygulanarak endoskopik ameliyatla da yağ alınması ya da karın germe işlemi gerektiğini bildirdi. Tüm süreçleri hasta ile birlikte değerlendirdikten sonra karar verildiğini ve liposuction uygulanan bölgelerde yağ hücre sayısının kalıcı olarak azaltıldığını bildirdi. Bu nedenle hastanın ameliyatın iyileşme dönemi bittikten sonra bile tekrar eskisi kadar yoğun bir şekilde kilo alamayacağını bildiren Kaya, “Burada yapılan ameliyat sonucunu korumak için hastanın diyetine dikkat etmesi ve düzenli spor yapmasını öneriyorum” dedi.
Son yıllarda birçok erkeğin sakal bıraktığını, çünkü sakalın çene bölgesinde bir hacim oluşturduğunu bildiren Op. Dr. Kaya, “Bu hacim daha erkeksi bir görüntüye sebep oluyor. Aslında bu tabii ki bir kamuflaj. Bunu ameliyat ile implantlar koyarak ya da hastanın kendi yağını enjekte ederek kalıcı olarak yapılabildiği gibi aynı zamanda dolgu uygulamaları ile çene bölgesine hacim katıp, daha maskülen ve daha erkeksi bir yüz algısı elde edebilmek de mümkün. Gıdı ve çene bölgesinde yer alan yağ doku ve deri fazlalığı olan erkek hastalar, bu bölgeye yağ doku fazlalığını azaltmak için lazer yardımlı liposuction uygulaması tercih ediyorlar. Ancak bu uygulamaya rağmen deri fazlalığı mevcut ise çene altından yapılan kesi ile deri fazlalığını azaltıyoruz” diye konuştu.
Yüz germe estetiği hakkında da bilgi veren Dr. Kaya, yapılan uygulama hakkında şu bilgileri verdi:
“Erkek hastalara genellikle ’mini yüz germe’ olarak tanımlanan kulak önünden arakasına uzanan bir kesi yapılarak ve çoğunlukla deri fazlalığına sahip yüz sarkması tedavisini, orta yüz bölgesinde henüz sarkma olmayan ancak alt yüz bölgesinde sarkma ortaya çıkmış ve mevcut durumdan memnun olmayan hasta grubu da ’alt yüz germe’ olarak tanımladığımız cerrahi tedavi yöntemini tercih ediyorlar.”