Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Türker Üstün, “Son dönemde fast food beslenmenin ağırlıklı olması, hormonlu gıdaların fazla alınıyor olması jinekomastideki artışa sebep olmaktadır” diye konuştu.
Son yıllarda artış gösteren erkeklerde meme bölgesinin kadın tipinde aşırı büyümesinde birçok neden etkili olurken, fast food ağırlıklı beslenmesinin meme dokusunda değişikliğe yol açtığı ifade edildi. Erkeklerdeki jinekomasti sorununun son yıllarda artış gösterdiğini kaydeden İzmir Egesante Tıp Merkezi doktorlarından Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Türker Üstün, “Jinekomasti, genç erkeklerin ergenlik sonrası büyüyen meme dokusunun gerilememesinden kaynaklı bir durumdur. Özellikle son dönemde fast food beslenmenin ağırlıklı olması, hormonlu gıdaların fazla alınıyor olması jinekomastideki artışa sebep olmaktadır. Aynı zamanda hormonal durumlar etkili olmakla birlikte sürekli alkol kullanan ve anfetamin gibi madde bağımlısı olanlarda, karaciğer yetmezliği bulunanlarda ve kronik hastalığı olanlarda da görülebilen bir durumdur” dedi.
“Erkeklerde öz güven yitirilip utanma duygusu başlıyor”
Erkeklerde meme büyümesinin öz güven eksikliğine sebep olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Üstün, “Memenin büyümesi özellikle kadına ait bir seks karakteri olması sebebiyle erkeklerde bir utanma duygusuna sebep olmaktadır. Bu da yaz döneminde sahillerde, spor salonlarında erkeklerin diğer hemcinslerinde çekinmelerine, çok fazla tişörtle gezmelerine, çıplak bir şekilde arkadaşlarının yanında duramama gibi problemlere sebep olmaktadır. Bu da gittikçe toplumdan çekilen öz güveni yitik bireyler oluşmasına neden olmaktadır. Günümüzde insanların bilgisayar başında çok vakit geçirmeleri, sporu az yapıyor olmaları ve özellikle fast foood ağırlıklı besleniyor olmaları hastalığın görülme sıklığında artışa sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
“Hormonal bozukluk yoksa tek tedavi cerrahi”
Jinekomastide kanıtlanmış bir hormonal bozukluk yok ise tek tedavi seçeneğinin cerrahi olduğunu vurgulayan Op. Dr. Üstün, “Ameliyat genel anestezi ile 1 ile 3 saat arasında değişmektedir. Ameliyat kararı vermeden önce hastalarımıza hormon tetikleri ve ultrasonografik tetkikler yapmaktayız. Bu tetkik sonucuna göre büyüyen meme dokusunun yağ mı yoksa meme bezi ağırlıklı olduğunu tespit etmekte ve buna göre ameliyat kararını vermekteyiz. Eğer yağ ağırlıklı bir meme dokusu var ise ameliyatta liposaction ile içerideki yağ dokusunu almaktayız. Eğer meme bezi ağırlıklı bir doku vara ise meme başından yapılan yarım ay şekilden kesi ile içerideki meme dokusu çıkartılır. Genelde meme dokusu yağ ve bez ağırlıklı doku olduğu için ameliyatta iki yöntem beraber kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.
Ameliyattan sonra hastanın aynı gün taburcu edildiğini ya da bir gün müşahede altında tutulduğunu dile getiren Op. Dr. Üstün, ameliyat sonrası 4 ile 6 hafta korse kullanıldığını, kişinin normal günlük yaşamına 3 gün içerisinde geri dönebildiğini söyledi.
Psikososyal bir rahatsızlık
Erkeklerin estetik ameliyatları içinde ilk sırada yer aldığını da sözlerine ekleyen Op. Dr. Türker Üstün, en çok 18 ile 40 yaş arasındaki kişiler in yaygın olarak bu ameliyatı olduğunu ifade ederek, “Özellikle gençlerde ameliyat sonrası öz güven artışı yapması sebebiyle okuldaki başarısı, arkadaş ilişkilerindeki başarısı git gide artmaktadır. Bu sebeple bu rahatsızlık bir psiko-sosyal rahatsızlıktır ve tedavi edilmesi gerekmektedir” dedi.