ABD’nin ölüm listesinde bulunan DEAŞ terör örgütünün sözde üst düzey yöneticisi Avustralya uyruklu Neil Christopher Prakash, terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davada DEAŞ’tan önce Ahraru Şam Örgütü üyesi olduğunu söyledi
Kilis’te, 24 Ekim’de Kilis’in İnanlı köyü Suriye sınır hattından kaçak yollarla Türkiye’ye geçmek üzereyken bir grup arkadaşıyla beraber sınır devriyeleri tarafından yakalanan Avustralya uyruklu Neil Christopher Prakash, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Gaziantep H Tipi Cezaevine gönderildi. Prakash, terör örgütüne üye olmak suçu ile yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Sesli Görüntülü Kayıt ve Video Konferans Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Avustralya Ankara Büyükelçiliği yetkilileri ve Avustralyalı gazeteciler de duruşmayı takip etti.
Kilis Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından çapraz sorguya alınan Neil Christopher Prakash ifadesinde çarpıcı bilgilere yer verdi. DEAŞ terör örgütüne üyelik, yardım ve yataklık etmek suçundan yargılanan Prakash, Suriye’ye daha fazla dini bilgi almak için gittiğini ifade ederek, “Örgütün gerçek yüzünü gördüğüm zaman örgütten ayrıldım. Hiçbir zaman elime silah almadım. 3 yıl boyunca kurslarda dini eğitim aldım. Suriye’de insanlara yardım etmek için gittim” dedi.
Mahkeme heyetinin örgüte ne zaman katıldığı sorusu üzerine Prakash, 2013 yılı ekim ayında Reyhanlı üzerinden Suriye’ye geçtiğini söyledi. Mahkeme heyeti savcılık ve jandarma sorgusunda 2015 yılında örgüte katıldığı yönünde ifadesi olduğunu sorması üzerine Prakash, korkudan öyle ifade verdiğini, gerçek kimliği ile değil sahte isimle bu ifadeyi verdiğini çok korktuğu için yalan söylediğini ifade etti.
Ahraru Şam Örgütü üyeliğini itiraf etti
Mahkeme heyetinin Suriye’de veya gitmeden başta terör örgütleriyle ilişkisi olup olmadığını sorması üzerine Prakash, Suriye’ye gittiğinde Ahraru Şam Örgütü’ne katıldığını, ancak herhangi bir silahlı eyleme katılmadığını söyledi. Mahkeme heyetinin neden Ahraru Şam’a katıldığı sorusu üzerine Prakash, yanlarına gelenlerin içerisinde Avustralya dilini konuşanlar olduğunu bu nedenle iletişim kurmakta daha iyi olacağını düşünerek, DEAŞ’a katıldığını ifade etti. Suriye’de nerelerde bulunduğunun sorulması üzerine Prakash, İdlip, Rakka ve Musul’da bulunduğunu beyan etti. Mahkeme heyetinin DEAŞ’dan üst düzey yöneticileri tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Prakash, kimseyi tanımadığını, sadece askerleri tanıdığını söyledi. Örgütteki görevinin ne olduğunu ve herhangi bir para alıp olmadığının sorulması üzerine Prakash, Suriyelilere yardım için gittiğini, Suriye’de medya işi ile uğraştığını, örgütten herhangi bir ücret almadığını ifade etti.
Silahlarla çekilen fotoğrafları DEAŞ’a katılmak için çektirmiş
Mahkeme heyetinin örgütte çekilen silahı fotoğraflarını sorması üzerine Prakash, Ahraru Şam’dan ayrılarak DEAŞ’a katılmak istediğinde silahlı fotoğraflarının olması gerektiğini yoksa örgüte kabul edilmeyeceğinin söylendiğini bunun üzerine kendisinin de silahlarla fotoğraf çektirdiğini ve örgüte gönderdiğini ifade etti.
Azez’de buluştuğu kadınlar araştırılacak
Mahkeme heyeti Kilis sınırına gelirken, kimler ile geldiğini nerede buluştuklarını sorması üzerine Prakash, Azez’de örgüt üyesi bayanlar ile buluştuğunu, bayanların kocalarının, Ahraru Şam’dan tanıdığını ifade etti. Mahkeme heyeti, örgüt ile ilgili detaylı bilgi vermesi gerektiğini, bunu yazılı olarak da verebileceğini beyan etti.
Prakash’ın avukatı Reşat Davran’da, müvekkilinin uzun süreden beri tutuklu olduğunu, beyanları ile pişman olduğunu, bu pişmanlığını da etkin olarak duruşmada ve beyanlarında ifade ettiğini bu nedenle tahliyesini talep ettiklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, Prakash’ın irtibatta olduğu kişilerin tespit edilmesi, dijital materyallerin incelenmesi için duruşmanın 20 Aralık 2018 tarihine ertelenmesine karar verdi.