Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, dünyanın gözünün dev helal ve tayyib gıda pazarında olduğunu söyleyerek, “Bu pazarın önemli ve aranan aktörü Türkiye’dir” dedi.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer helal ve tayyib pazar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Büyüközer, gıda maddeleri, kozmetik, ilaç ve temizlik ürünleri başta olmak üzere toplumun kullanabileceği bütün ihtiyaç maddeleri konularında bilinçlenmesini sağlamayı amaçladığını ve bu ihtiyaç pazarında Türkiye’nin rolünün önemli olduğunu ifade etti.
“Türkiye’nin de bu dev pazarda şansı çok yüksek”
Tüketicilerin de bilinçlenmesiyle birlikte helal sertifikası alan markaların diğer markalara göre bir adım öne çıkacağı öngörüldüğünü belirten Dr. Büyüközer, “WHC (Dünya Helal Konseyi) tarafından yapılan araştırmaya göre, helal endüstrisi uzmanları, tüm helal gıdalar ve gıda harici kozmetik, tekstil, deri, turizm, lojistik, finans gibi birçok ürün ve hizmetlerden oluşan küresel helal piyasasının potansiyel hacminin yıllık 23 trilyon lira olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin de bu dev pazarda şansı çok yüksek” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, süreci değerlendirirse, küresel pazarın önemli aktörü olabilecek”
Müslümanların azınlıkta oldukları ülkelerdeki iş adamları, Müslüman toplumların talepleri doğrultusunda helal sertifikalı ürünleri arttırdığını dile getiren Büyüközer, “Bugün artık gerek BM bünyesindeki The Codex Alimentarius Komisyonu, İİC ‘helal sertifika’ konusunu gündemlerine almış bulunuyor. Malezya, Endonezya ile birlikte birçok ülkede de halklarının talepleri istikametinde helal sertifikalı ürün talebi artıyor ve market raflarında yerlerini alıyor. Din ve sağlıkla ilgili yönlerinden başka, konunun ekonomik yönü de çok önemli. Ürünlerin ülkemizde üretilir duruma gelmesi ile ülkemizin gıda ihracatında da önemli bir artış sağlanabilecek; Türkiye, bu süreci iyi değerlendirirse, küresel helal pazarın çok önemli ve aranan aktörü olabilecek. Başta Endonezya, Malezya, Singapur, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri helal sertifika talep ediyorlar” dedi.
GİMDES, 14 bin çeşit ürüne sertifika verdi
Bugüne kadar bin 500’e yakın firma sertifika için müracaat yaptığını bildiren Dr. Büyüközer, bunlardan kırmızı et ve kanatlı kesimhaneleri, süt ve süt ürünleri, helva reçel ürünleri, unlar, şekerleme, çikolata, gıda katkı maddeleri, ileri et ürünleri, makarna, salça, bal ve kozmetik sektörlerini içine alan yaklaşık 500’e yakın firmanın 14 bin çeşit ürününe GİMDES helal ve tayyib sertifikası verdi. Büyük bir kısmına mevcut şartları sebebi ile sertifika verilemeyeceğini belirterek, “Müracaatlar her gün yapılıyor. Şu anda 300 civarındaki müracatlar üzerindeki çalışmalar ise devam ediyor. Bütün dünyada insanların en temel haklarından biri inancını serbestçe yaşama hakkıdır. Bu hak, tüccarın haksız rekabet hakkından daha önceliklidir. Bu sebeple bizim ülkemizde de sadece, Müslümanların değil, Musevilerin ve vejeteryanların onay verdiği bir kurumun logosunun etiketlere konabilmesinin önü açılmıştır. Bu engelin kaldırılması ülkemizin ekonomisine de önemli bir katkı sağlamaktadır” diye konuştu.
“İnanç değerlerine uygun ürün üreten firmalar rağbet görüyor”
Helal gıda denetim sertifikası rekabet anlamında perakende sektörünü nasıl etkileyeceğini açıklayan Büyüközer, “Yurt içi ve yurt dışı yeni pazarlar, yeni müşteri beklentilerinin artmasını sağlayacaktır. Bu da beraberinde helal gıda sertifikası olan işletmeleri bir adım öne çıkaracaktır. Aynı zamanda bu sertifika, markanın kurumsal kimliğini tüketicinin gözünde ayrı bir yere konumlandırmasını sağlamaktadır. Ülkemizde, üreticilerin sunduğu ürünlerin içinde hangi katkı maddelerinin olduğunu, bu katkı maddelerinin inancımız ve sağlığımız bakımından nasıl bir önem arz ettiğini tüketici olarak öğrenmek en doğal hakkımızdır. İnanç değerlerimize uygun ürün üreten firmalar elbette ki daha çok rağbet ve ilgi görmekte, dolayısıyla satışları daha çok artmaktadır” dedi.
“Türkiye, pazardan en büyük dilimi alabilmesi için bazı yasal engelleri gidermelidir”
Tüm dünyada hızla yaygınlaşarak büyük bir pazar haline gelen helal endüstrisinde Türkiye’nin geride kaldığını belirten Dr. Büyüközer, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Bugün tüm dünyada helal ürünler pazar büyüklüğü 3,8 trilyon dolar. Ancak Türkiye bu konuda çok geri kaldı. Her ne kadar Malezya, Endonezya gibi helal sertifikasyon konusunda dikkat çeken ülkeler, konuyla ilgili olarak Türkiye’yi lider ülke konumunda görmek isteseler de Türkiye’nin bu pazardan en büyük dilimi alabilmesi yolunda bazı yasal engelleri gidermelidir. Bir an önce tüm dünya tarafından akredite olan WHC’nin Türkiye temsilcisi GİMDES ve bu kurumun sertifikasyon süreçleri incelenerek dışarıdaki kadar içeride de tanınmalı ve Türkiye’nin helal gıda pazarına hızlıca girmesi sağlanmalı. Bu pazarın en çok hareket ettiği coğrafya tarafından Türkiye’nin lider ülke konumuna gelmesi yolundaki talepler ve ülkemizin pek çok pazarda olduğu gibi helal pazarı için de rahatlıkla lojistik bir üs olabilecek konuma sahip olması Türkiye’nin en önemli artısı olacaktır”.