Mersin, sürekli çevre sorunları ile boğuşan bir kent haline geldi.

Bütün kirli, tehlikeli, insan sağlığını etkileyen, ekosistemi tehdit eden, doğadaki canlıları yok eden ve adı yatırım olan çevre ile sorunlu projeler Mersin’e yapılıyor ve yapılmak isteniyor.

Mermer ocakları, taş ocakları, çimento fabrikası, nükleer santral, balık çiftlikleri, çeşitli isimlerle faaliyete geçmek isteyen tesisler hep Mersin’i buluyor.

***

En çok içimi acıtan, bir şehrin istemediğini, turizmi, insan sağlığını tehdit ettiği için kovulan balık çiftliklerinin Mersin’e taşınmak istenmesidir. 

Bu çok kötü bir durum.

Başkasının istemediğini bu kentte yaşayanlara nasıl uygun görürsünüz?

Başka şehirlere yapılmayanları bu kentte yaşayan insanları hiçe sayarak nasıl kabul edersiniz?

“Ne olacak, hiçbir şey olmaz; son teknoloji kullanılacak; kurallara uygun olacak.”

Bu sözleri çok duyarız ama asla inandırıcı değildir.

***

Mersin’in sıçrama yapması lazım.

Nüfusu kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde arttı.

Hastanesi, yolu, suyu, gıdası yetmiyor.

Trafiği keşmekeş…

Binaları sorunlu; şehir çarpık kentleşmiş.

Bitmeyen veya yapılmayan projelerle hep bekletilmiş.

Bizim bunları konuşmamız lazım.

Verdiğimizi geri almamız lazım.

Serkan Tultak / 07.10.2024