Hafta sonu kentimizde Narenciye Festivali yapıldı.

Eksiği, yanlışı, karışıklığı, güzelliği, renkliliği, canlılığı, kalabalığı, trafiği bir türlü düzene koyamayıp felç edişi, yıllar geçmesine rağmen bazı yaşanan aksiliklerin hala devam etmesi, stantlardaki düzensizliği ile elimizde en iyi festival olarak bir tek Narenciye Festivali var.

Yani eleştirmeye kalksak çok şey söyleriz…

Ama dedim ya, elimizdeki en iyi ve en başarılı festival bu…

Bunu da yerden yere vurup kaybetmek kolay; ama haksızlık olur; emek çok.

Mersin de festival, sokak şenliği, fuar yapmak kolay iş değil…

Hiçbir şey ne göründüğü gibi ne de anlatıldığı gibi!

Hele hele, binlerce insanı alanlarla doldurmak, onların dikkatini çekmek hiç kolay değildir.

O yüzden bu festivale sahip çıkmalıyız.

***

Narenciye üreticisi zorda…

Bu festival onlara merhem olmadı; olamazda… Zaten amaç da bu değil.

Amaç bu kentin bir narenciye kenti olduğunu cümle aleme duyurmak.

İşte bu festivalle bunu yıllardır yapıyoruz.

Ama istediğimiz dönüşü ve tanıtımı hala alamıyor/yapamıyoruz.

Çünkü festival tek başına her şeye cevap veremez.

Buna ayrıca eğilmek, sebepleri irdelemek lazım

***

Renkli, eğlenceli, çok uluslu, çok kültürlü…

Birleştirici, kaynaştırıcı, farklı…

Her şey bu festivalde var.

Her eksiğine rağmen binlerce insanı alana çekiyor.

O halde herkese düşen, daha iyi olması için neler yapılabilir buna bakılmalıdır.

Ve artık bu tip festivallerin sayısını da arttırmamız lazım.

Cezerye, Tantuni, Limonata (Limonata için hazırlıklar var) gibi lezzet festivallerini düşünmeliyiz.

Yapıcı olalım ve en başta Narenciye Festivali olmak üzere tüm festivallere katkı sunalım, sahip çıkalım.

Emeği geçen herkese de Mersin adına teşekkür ederim.

Serkan TULTAK

05.11.2019 serkantultak@gmail.com