ESOGÜ’den Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası açıklaması

ESOGÜ’den Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası açıklaması

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, 13-19 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası ve 18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla, antibiyotik kullanımı hakkında bir açıklama yaptı.

ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal açıklamasında, antibiyotiklerin gereksiz kullanımlarına dikkat çekerek, “Antibiyotikler 150 yılı aşkın süredir bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaç grubudur. Antibiyotiklerin tedavi sürecine girmesi ile birçok ölümcül ve bulaşıcı hastalık tedavi edilebilir olmuştur. Bununla birlikte sık ve uygun olmayan kullanımlar nedeniyle antibiyotiklere direnç problemi de gündeme gelmiştir. Dünya genelinde antibiyotiklerin en az yüzde 30-40’ının yanlış veya gereksiz yere kullanıldığı bilinmektedir. Antibiyotikler en sık, etkeni yüzde 90’ın üzerinde virüs olan çeşitli mevsimsel üst solunum yolu hastalıklarında kullanılmaktadır. Oysa antibiyotiklerin virüslere etkisi bulunmadığı gibi, kullanılması durumunda yan etki, direnç ve gereksiz maliyet ile sonuçlanmaktadır. Poliklinik koşullarında bakteriyel ve viral enfeksiyon ayrımını klinik olarak tam yapamayan hekimler de üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanma eğiliminde olmaktadır. Günümüzde bu ayrımı yaparak hekimi rahatlatan çok hızlı testler bulunmaktadır. Yine antibiyotiklerin en çok kullanıldığı idrar yolu ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında da mikrobiyolojik örnek alındıktan sonra, gerekli ise antibiyotik kullanılması gerekir. Tek ve ucuz antibiyotik yerine gereksiz yere iki antibiyotiğin bir arada kullanımı ya da daha yeni ve pahalı olan antibiyotiklerin tercih edilmesi de uygun olmayan kullanımlardır. Ayrıca enfeksiyonlara yönelik etkin hijyen, sanitasyon, aşılama gibi koruyucu hekimlik uygulamaları da antibiyotik gereksinimini ve dolayısıyla direnç oluşumunu önleyici bir yaklaşım olup, önemle üzerinde durulmalıdır” açıklamalarında bulundu.

“Uygunsuz kullanılan her bir antibiyotik ile direnç problemi gittikçe yaygınlaşmakta”

Antibiyotiklerin bir ateş düşürücü, ağrı kesici etkisi olmadığını ifade eden Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, gereksiz kullanımlarda da sadece kullanan kişinin değil çevresinin de olumsuz etkilendiğini vurguladı. Doyuk yaptığı açıklamada, “Antibiyotik kullanımının sadece kullanan kişinin değil ailesinin ve toplumun doğal mikrobiyal ortamını da değiştirdiği bilinmelidir. Uygunsuz kullanılan her bir antibiyotik ile direnç problemi gittikçe yaygınlaşmakta ve özellikle hastanede ve yoğun bakımlarda tedavisi mümkün olamayan ölümcül enfeksiyonlarla mücadele edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Öte yandan antibiyotikler sadece insanlarda değil, hayvanlarda da sık kullanılmaktadır. Bakteriyel direnç oluşumuna önemli katkısı olan bu uygulama ile ilgili de tedbirler alınmalıdır. Antibiyotikler doğru tanı konulması sonrasında bakteriyel bir enfeksiyon varlığında, gerekli ise doktor tarafından önerilen ilaçlardır. Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici değildir. Enfeksiyon gelişimi önleyici ya da immun sistemi güçlendirme etkisi yoktur. Dirençli bakterilerin gelişmesinin durdurulması ve antibiyotiklerin gelecek nesillerde etkinliğinin sürdürülebilmesi için elimizde az sayıda kalan antibiyotikleri akılcı kullanmalıyız. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı temasında belirtildiği gibi antibiyotik kullanımı hepimizi riske sokar, bu nedenle antibiyotik önermeden önce iki kere düşünmeliyiz” şeklinde konuştu

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır