Obezitenin yaygınlaşmasıyla birlikte diyabetin hastalıklar arasında ilk sıraya yerleştiğini belirten Türkiye Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Ahmet Faruk Yağcı, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamla birlikte Türkiye’de yüzde 20’ye yakın diyabet hastası olduğunu kaydetti.
“14 Kasım Dünya Diyabet Günü” kapsamında diyabete farkındalık oluşturmak adına Türkiye Hastanesi tarafından “Diyabet Semineri” düzenlendi. Türkiye Hastanesi doktorlarından İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Faruk Yağcı, Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Çolpan Ovalı, Diş Hekimi Hilal Yıldız Yüksel ve Hemşire Neşe Demirezer diyabetle ilgili önemli noktalara değindi. Seminer öncesi İhlas Haber Ajansı’na konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Faruk Yağcı, diyabetin evrelerine değinerek, özellikte Tip 2 diyabetine karşı önemli tedbirler alınması gerektiğini söyledi.
“En büyük sebebi kötü beslenme ve hareketsizlik”
Dünyadaki en önemli sağlık problemleri arasında ilk sırada olan diyabet hakkında önemli noktalara değinen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Faruk Yağcı, “Diyabet, hastalıklar arasında en önemli ve çok kişiyi etkileyen bir hastalıktır. Özellikle obezitenin yaygınlaşmasıyla birlikte diyabetin; hastalıklar arasında en ön sırda olduğunu, birçok kişiyi ilgilendirdiğini, birçok kişide organ hasarına ve ölüme neden olduğunu görüyoruz. Kötü beslenme ve hareketsizlik ise diyabetin en büyük sebepleri arasında yer alır. Nitekim Türkiye’de diyabet yüzde 20’ye yakın. Her beş kişiden biri ya diyabet ya da obezdir. Diyabet ve buna bağlı hastalığı olan kişiler toplumumuzda oldukça artıyor” dedi.
Belirtileri nelerdir?
Diyabetin birçok belirtisi olduğunu kaydeden Dr.Yağcı,” Diyabet ortaya çıktıktan sonra kişide; çok su içme, sık idrara çıkma, çok yeme ve kilo kaybı gözleniyor. Ancak mühim olan bu dönem gelmeden tedbir alarak, olayın ortaya çıkmasını engellemektir. Diyabetin ön dönemi olan insülin direnci döneminin tespit edilmesi, kişide insülin direncine karşı tedbirlerin alınıp, diyabetin ortaya çıkmasına mani olunması en önemli durumdur. İnsülin direnci döneminde hastanın kan şekeri normaldir. Sadece dokularda insüline karşı duyarsızlık vardır. Daha sonra gizli şeker diye halk arasında adlandırılan diyabet dönemi gelir. Bu da şeker yükleme testinde ortaya çıkabilir” diye konuştu.
“Anne ve babalar çocuklarını iyi gözlemlesin”
Doğuştan olan Tip 1 diyabete karşı anne ve babaların çocuklarının hareketlerini iyi gözlemlemesi gerektiğinin altını çizen Dr.Yağcı, “Tip 1 diyabet kendini belli eder. Özellikle çocukluk döneminde çocukta aşırı su içme, sık idrara çıkma, kan şekerinin anormal yüksekliği ve kanda insülin eksikliği gibi durumlar gözlenir. Bu tür çok nadir görülür. Kişinin ömrü boyunca sürekli insülin veya insülin pompası kullandığı bir rahatsızlık söz konusudur. Anne ve babalar çocuklarındaki davranış değişikliklerini izlesinler. Gece su içmeye ya da idrara kalkıp kalkmadığına baksınlar. Ayrıca; çocuk giderek zayıflıyor mu? , dalgınlaşıyor mu? , yemek yemeye karşı davranışı nasıl? Bunları gözlemlesinler” şeklinde konuştu.
Diyabete karşı alınması gereken tedbirlere de değinen Dr.Yağcı, “Diyabete karşı önlem almak için kişilerin kilosunu normal kiloda tutmaları, insülin salgılatan gıdalardan, karbonhidratlardan ve işlenmiş bütün besinlerden uzak durmaları gerekiyor. Alınan bu tedbirler kişileri; obezite ve onun getirdiği insülin direnci ile diyabetten biraz daha uzakta tutacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.