Kızıltan: “Yeni ekonomik çağ yeni bir KOSGEB bekliyor”

Kızıltan: “Yeni ekonomik çağ yeni bir KOSGEB bekliyor”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, son yıllarda KOSGEB’in iş tanımının eğitimden biraz uzaklaşarak, ‘para dağıtan kurum’ algısına yöneldiğini belirterek, “Günümüzde bir işletmenin ayakta kalması sadece buna bağlı değil. KOBİ’lerimizin ayakta kalması ve sürdürülebilir bir üretime devam edebilmeleri ancak ve ancak eğitim ve vizyonla olacaktır. Bu anlamda, KOSGEB’in 90’lı yıllarda oluşturduğu o üretime yönelik eğitim seferberliği yeniden kurgulanmalıdır” dedi.

Kızıltan, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, geçtiğimiz günlerde MTSO’yu ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile özellikle inşaat ve çevre ile ilgili meslek komiteleri başta olmak üzere sektörlerin düşünce ve taleplerini paylaştıklarını söyledi. Bakan Kurum’un, öncelikle sektörel ticaret ve sanayi sitelerinin kurulmasına destek vereceklerini söylediğini belirten Kızıltan, “Bu müjdeli haberin arkasında MTSO Meclisinin ve meslek momitelerinin aldıkları kararlar olduğunu söylemek isterim. Artık bizim yapmamız gereken harekete geçerek, öncelikle bu sektörel sanayi sitelerinin nerelere yapılacağını objektif olarak belirlemek için çalışma gruplarımızı belirlemek ve eyleme geçmektir. Sağlık, otomotiv, mermer, inşaat malzemeleri, nakliye ve mobilya şu an için talepte bulunan sektörlerdir. Ve gecikmeden sektörel ticaret ve sanayi sitelerinin yatırım alanları belirlenecektir. Kümelenme modeli ile tasarlanan bu sektörel sanayi ve ticaret siteleri, üreticilere olağan üstü imalat, nakliye, pazarlama ve insan kaynağı gibi avantajlar oluştururken, yeni ve nitelikli istidamın da kapısı olacaktır. Sektörel ticaret ve sanayi siteleri kentsel düzene de büyük katkı sunacak ve kent içine yayılmış olan ve Mersin’e yakışmayan mahalle arası imalathane ve iş yerlerini de düzene sokarken, kentsel tasarım ve görünüş anlamında da dağınıklığı önleyecektir” ifadelerini kullandı.

“KOSGEB, üretimi daha çok desteklemeli”

Açıklamasında, üretim ve hizmette yenilikler ortaya çıkarken, bunlara destek veren kurumların da bazı yenilenmelerden geçmesi gerektiğine işaret eden Kızıltan, bunların başında da KOSGEB geldiğini vurguladı. Türkiye’nin küçük ve orta ölçekli bu işletmelere destek veren KOSGEB gibi bir kuruma sahip olmasının ve bunun zamanında düşünülmüş olmasının çok önemli ve değerli olduğunu belirten Kızıltan, “KOSGEB,

kurulduğu günden bu yana neredeyse 30 yıldır özellikle üretime yönelik KOBİ’lerin bazen öğretmeni ve yol göstericisi, bazen finans anlamında destekçisi oldu. Özellikle 90’lı yıllarda artmaya başlayan üretici KOBİ’ler, bugüne nazaran daha tecrübesizdi ve KOSGEB’in eğitimleri, kazandırdığı vizyon bu işletmelerin çoğunu bugün Türkiye’nin büyük işletmeleri haline getirdi ve uzun soluklu olmasını sağladı. Ancak son yıllarda KOSGEB’in iş tanımı eğitimden biraz uzaklaşarak, ‘para dağıtan kurum’ algısına yöneldi. Elbette KOBİ’lerimiz büyük işletmeler gibi güçlü bir sermaye ve finans yapısına sahip değiller. Ancak günümüzde bir işletmenin ayakta kalması sadece buna bağlı bir olay değil. Hele hele ’Sanayi 4.0’ gibi, temelinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin olduğu, yazılım ve robotik teknolojilerin olduğu bir çağda, KOBİ’lerimizin ayakta kalması ve sürdürülebilir bir üretime devam edebilmeleri ancak ve ancak eğitim ve vizyonla olacak bir şeydir. Bu anlamda, KOSGEB’in 90’lı yıllarda oluşturduğu o üretime yönelik eğitim seferberliği yeniden kurgulanmalıdır” diye konuştu.

“Eğitim bacağı zenginleştirilmeli”

Gelinen noktada KOSGEB’in iki temel bacağı olması gerektiğine işaret eden Kızıltan, şöyle devam etti; “Birincisi sanayi başta olmak üzere üretime ve üretene destek, ikincisi ise yeni ve yoğun bir eğitim atağı. Elbette kurulduğu günden bu yana KOSGEB büyüdü, farklı deneyimler edindi. Bu anlamda kurumun yaptığı değerli hizmetlerden vazgeçmesi gibi bir şeyden bahsetmiyoruz. Sadece eğitim görevlerinin daha çok arttırılması, sahip olduğu vizyon ve misyonda eğitim bacağının daha da zenginleştirilmesini arzu ediyoruz. Verilen desteklerde üretimin merkezde olmasını istiyoruz. Çünkü KOSGEB artık iş dünyası ile gerçekten bir bütün olmuş, kamu-özel sektör bütünleşmesini etkin şekilde gösteren bir kurumdur. Biz iş dünyası olarak şunun altını çiziyoruz, öyle bir çağa giriyoruz ki, bilgi sermayeden önemli hale gelmiştir. Bilgiye ulaşmanın yolu da eğitimdir. KOSGEB özellikle üreten KOBİ’lere daha kararlı, daha heyecanlı ve daha global bir vizyon içeren farklı eğitimler vererek bu işletmeleri hem dünyaya açmalı hem de ’Endüstri 4.0’ın oluşturduğu yeni ekonomi dünyasına hazırlamalıdır. Dönüşen ve değişen dünya ekonomisinde artık kamu, özel sektör ve yerel yönetimler uyum içinde ortak bir vizyona ve bütüncül bir çalışma felsefesine doğru evrilmek zorundadır. Ülke kaynaklarını optimum böyle kullanabiliriz. Ülkenin kurumları rakip değil, ancak ortak olabilirler. Mersin iş dünyası bu ortaklığa her zaman en açık kurum olmaya devam edecektir.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır