Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle hazırlanan “Uluslararası Tunç Çağından Orta Çağ’a Mimari ve Heykeltıraşlıkta Taş, Ocak İşlemleri, İşçilik ve Koruma Sempozyumu” açılış töreni Fıstık Parkta düzenlendi.

Dünya da geçmiş medeniyetler üzerinden bizlere sürekli miraslar bıraktığını ve bu mirasların dünyanın malı olduğunu belirten GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, medeniyetlere beşiklik yapmış olan bu mirası hepimiz gözümüz gibi korumak zorunda olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gür, “Anadolu ve Mezopotamya coğrafyaları dünya mirasının en büyük eserlerinin bırakıldığı bölgelerin başında geliyor çünkü insanlık oralarda doğdu aynı zamanda tarih oralardan geçti. Maalesef elimizdeki imkanları ve üzerinde yaşamış olduğumuz hazinenin kıymetini uzun yıllar bilemedik. Doğru zamanlama ve doğru yöntemlerle iyi kazı ile dünya mirasını dünyaya hediye etme zamanıdır” dedi.

Gaziantep’in aynı anda beş farklı medeniyetin, arkeolojik kazıların beraber yürütüldüğü nadir dünya şehirlerinden birisi olduğunu söyleyen GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep aynı zamanda gastronomi alanında UNESCO listesine girmiş sekiz şehirden birisi olduğuna da dikkat çekti. Prof. Dr. Gür, “Gaziantep şehir UNESCO listesine girebilmesi için Gaziantep Üniversitesi olarak bilimsel çalışmalarıyla, ilk olarak kurduğu devlet iniveresindeki Gastronomi bölümüyle bir ufuk açtı, yaptığı raporlarla da gastronomi alanında UNESCO’ya girmeye hak kazandı. Bu açıdan baktığımızda arkeolojik anlamda da Gaziantep Üniversitesi olarak katkı sağlamaya hazırız ve katkı sağlayacağız. Sizlerin çabaları, bizlerin Üniversite olarak desteği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin lojistik ve yönetsel başarılarıyla UNESCO listesine girmemek için önümüzde hiçbir engel yok“ şeklinde konuştu.

Gaziantep’e ilk defa geldiğini ve Gaziantep’ten etkilendiğini belirten UNESCO Malta Komisyonundan RaymondBondin,UNESCO Dünya Kültür Miras geçici listesinde bulunan Gaziantep’teki Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi’nin kalıcı listeye alınmasını ümit ettiğini söyledi.

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi adına konuşan Doç.Dr. Zeynep Eres, Yesemek’i değerlendirdiğimizde geçmişte çeşitli kazı ve bilimsel çalışmalar yapılmış ancak daha fazla ve hızlı çalışmayı gerektiren bir arkeolojik alan söz konusu olduğunu söyledi. Doç. Dr. Eres, ”Bu bağlamda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni buradaki yeni bilimsel araştırmaları teşvik ederek destek olduğu için kutluyorum. Bu bilimsel sempozyum da onların öngörüleri ile gerçekleşiyor. Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü’nü, Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerini ve alanda çalışmayı planlayan Prof.Dr. Atilla Engin hocamızı da bu süreçte sorumluluk alarak yola çıktıkları için ayrıca kutluyorum” diye konuştu.