Yaşam boyunca herhangi bir dönemde ortaya çıkan bel ağrıları, günlük alışkanlıkları ve hareketliliği kısıtlayıcı etkisiyle hayat kalitesini olumsuz etkiliyor. Ağrı genellikle bel fıtığı olarak yorumlanıyor ve ameliyat korkusu nedeniyle de erken dönemde, teşhis ve tedavi olanakları göz ardı ediliyor. Oysa her ağrı bel fıtığına işaret etmiyor ve önemli bir hastalığın belirtisi olarak da ortaya çıkabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Ali İpek, bel ağrıları ve nedenleri hakkında bilgi verdi.
Gençlikte bel fıtığı, ileri yaşta kireçlenme ağrı nedeni
Bel ağrıları genç yaşta daha çok bel fıtığı, ileri yaşta da “spondiloz” denilen omurgaların kireçlenmesine bağlı sorunlar şeklinde kendini göstermektedir. Kanal darlığına bağlı oluşan bel ağrılarında ise bacaklarda uyuşma ve yürüme mesafesinde azalma sorunları da ortaya çıkmaktadır. Hastalar, şiddetli ağrı ve bazen güç kaybı nedeniyle hekime başvurur. Bel ağrısının önemli nedenlerinden biri de romatizmal hastalıklardır. Bunların en sık görüleni de “ankilozan spondilit” olarak adlandırılmaktadır. Bunun yanında; enfeksiyonlar, vücutta herhangi bir organda ortaya çıkan kanserin yayılımı ya da kemik kanseri, metabolik nedenler, kırık ve iç organlardan yansıyan ağrılar en sık bel ağrısı nedenleri olarak gösterilmektedir.
Bel ağrısı bu 5 nedene bağlı olabilir
Günlük yaşam alışkanlıkları bel ağrılarını tetikleyen önemli bir faktördür. Ağrıların çoğu mekanik kaynaklıdır ve bu durum da omurgayı oluşturan yapıların aşırı kullanımı, zorlanması ya da deformasyonu sonucu oluşmaktadır. Ayakta durmayı ve oturmayı zorlaştıran, hareketleri kısıtlayan bel ağrıları, genellikle bel fıtığını düşündürmektedir. Ancak ağrının şiddeti ve yeri kişiden kişiye değişim gösterir. Bu nedenle yalnızca ağrı, bel fıtığı teşhisi için yeterli bir kriter değildir. Bel ağrıları en sık aşağıdaki nedenlere bağlı olarak görülmektedir:
1. Ağır yük kaldırma, kaza sonucu ortaya çıkan travma ve özellikle zorlayıcı hareketler omurların yapısını bozucu etkiye sahiptir. Yapının bozulmasıyla omurlar arasındaki disk dışarı çıkar ve bel fıtığı oluşur. Omur yapısının bozulması bel kaymasına ve ağrıya da yol açar.
2. Hareketsiz yaşam ve aşırı kilo, bel ağrılarının nedenleri arasındadır. Aktivite yoksunluğu nedeniyle güçsüzleşen bel kasları ve aşırı kilonun verdiği ağır yük, bel ağrılarına neden olur.
3. Aşırı stres, insan vücudunu her açıdan olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle stres oranı yüksek meslek gruplarında bulunan kişilerde bel ağrıları daha fazla görülmektedir.
4. Yanlış yatak ve sandalye seçimi de bel ağrılarına zemin hazırlamaktadır. Ergonomik olmayan yatak ve ofis koltukları nedeniyle bel ağrıları kronik hale gelebilir.
5. Eklemlerde uzun dönemde meydana gelen yıpranmalar zamanla kireçlenmeye dönüşmektedir. Yaşlanmaya bağlı olarak gelişen kireçlenme de bel ağrısının nedenlerinden biridir.
6. Sigara kullanımın bel ağrısına yol açtığı ispatlanmıştır.
7. Bazı meslek gruplarına mensup kişilerde de bel ağrıları daha sık görülür. Bunlar arasında; uzun yol şoförleri, vibrasyonlu aletler kullananlar (asfalt ya da beton kırıcı),
ağır yük kaldıranlar ve uzun süre ayakta çalışanlar yer almaktadır.
Romatizmal hastalıklara dikkat!
Bel ağrıları nedeniyle yaşam kalitesi düşen hastalara gerekli tedavi uygulanmadığında, sorunun ilerleyerek devam ettiği ve ağrıların kronikleştiği bilinmektedir. Özellikle “ankilozan spondilit” adlı romatizmal hastalık, genç erkeklerde görülebilen bir sağlık sorunudur. Bu hastalıkta, bel fıtığından farklı olarak ağrı istirahatle geçmez, aksine artar. Ağrı seviyesinin artarak devam ettiği ankilozan spondilitte hastalığında belde belirgin bir ağrı olmasa bile, gezici kalça ağrısı, topuklarda ağrı, diz ve ayak bileklerinde şişme olabilir. Sabahları uyandıktan sonra, bel bölgesinde bir saatten uzun süren tutulma söz konusuysa, hastanın bir uzmana başvurması önerilir.
Görüntüleme gerektiren 8 kriter
Bel ağrısı şikayeti yaşayan kişiler için tıbbi görüntüleme, “kırmızı bayrak” denilen kriterlere bağlı olarak yapılır.
1. Kişi yüksekten düşme, trafik kazası gibi şiddetli travma geçirdiyse,
2. Sürekli, ilerleyici ve mekanik olmayan ağrı söz konusuysa,
3. Tekrarlayan ya da geçmeyen bel ağrısı varsa.
4. Geçirilmiş kanser, kortizon kullanımı, madde kullanımı, HIV öyküsü ve aşırı alkol tüketimi varsa,
5. Öne doğru eğilmede ciddi dirençli kısıtlanma varsa,
6. Uzun süreli ateş, kilo kaybı gibi şikayetler mevcutsa,
7. Bacaklarda meydana gelen ani his kaybı,
8. Mesane ve bağırsak sorunları bulunması durumunda tıbbi görüntüleme yapılması gerekir.
Tedavide çok yönlü yaklaşım
Bel ağrısının tedavisinde, genellikle çok yönlü bir yaklaşım uygulanmaktadır. Tedavi planına öncelikle ayrıntılı muayene ve tetkiklerle başlanır. Mekanik bel ağrılarında; ilaç tedavisi, istirahat, fizik tedavi yöntemlerinin yanı sıra bel kaslarını güçlendirici egzersizler ile yaşam tarzındaki değişiklikler etkili olmaktadır. Mekanik bel ağrısı olanların çok az bir kısmında, örneğin bacaklarda his kaybı gelişenlerde acil cerrahi müdahale gerekebilir. Romatizmal bel ağrılarında hasta düzenli kontrol ve takip altında olmalıdır. Son yıllarda kullanılan anti romatizmal ilaçlarla tedavinin başarısı artmaktadır.