Kastamonu Taşköprü sarımsağının 4-6 haftada fermente edilmesiyle elde edilen ve içeriğindeki bileşiklerin alzheimer ile kanser gibi hastalıklarda önleyici olarak kullanıldığı ’siyah sarımsak’ Avrupa ülkelerine ihraç edilecek.
Kastamonu’da bir firma tarafından meşhur Taşköprü sarımsağının fermente edilmesiyle üretilen ’siyah sarımsak’, Avrupa’ya ihraç edilmeye hazırlanıyor. Kastamonu’nun coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağını değerlendirmek isteyen firma, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle Kuzeykent Mahallesi’nde 500 bin TL’lik bir yatırımla siyah sarımsak üretim tesisi kurdu. Yaklaşık 2 yıllık bir AR-GE çalışmasının ardından kurulan tesiste üretilen siyah sarımsaklar, hem Türkiye’de hem de yurt dışında oldukça talep görüyor. Geçtiğimiz aylarda Avrupa’da da yüzlerce ürünün yarıştığı bir yarışmada ödüllendirilen siyah sarımsak, önümüzdeki aylarda Almanya, Rusya ve Azerbaycan başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesine ihraç edilecek.
“Haftalarca bekletilerek siyaha dönüştürülüyor”
Siyah sarımsağın üretimi hakkında bilgi veren işletme sahibi Halit Cebeci, uzun yıllar ilaç endüstrisinde çalıştıktan sonra edindiği tecrübelerle böyle bir yatırım yapmaya karar verdiğini söyledi. Siyah sarımsağın katma değeri yüksek bir ürün olduğunu belirten Cebeci, “Siyah sarımsak bir sarımsak çeşidi değil. Taşköprü sarımsağını işlerken hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Önce sarımsaklar sap ve köklerinden temizleniyor. Ardından üretim makinesindeki tepsilere dizip, haftalarca nem ve sıcaklığı kontrol edilmiş bir ortamda bekletip siyah sarımsağa dönüşmesi bekleniyor. Günlük numuneler alınıp proses dikkatle izleniyor. Haftalar süren bu proses sonrasında Taşköprü sarımsağı siyaha dönüşüyor. İçeriğinde normal sarımsakta az miktarda bulunan bazı besinler bu proses sayesinde zenginleşiyor. Sonrasında tekrar oda sıcaklığında stabilize olması için bekletiliyor ve numuneler alınarak tat ve doku uygun kıvama geldiğinde ambalajlanmaya geçiliyor. Değişik ambalaj biçimleri içinde paketlendikten sonra sevk ediliyor” dedi.
“Eczacılık Fakültesi danışmanlığıyla 2 yıllık bir AR-GE çalışmasıyla geliştirildi”
Üretim aşamasında zorlu bir süreç geçirdiklerini anlatan Cebeci, “Siyah sarımsak inovatif yeni bir ürün. Taşköprü sarımsağının işlenmiş ve değer katılmış halidir. Taşköprü sarımsağı dünyadaki sarımsak çeşitlerinden aroma ve besin içeriği olarak daha zengin. Biz de bu sarımsağı bir adım daha öteye taşıyabilir miyiz diye uğraştık. Bununla ilgili bir takım bilimsel denemeler yaparak ve Eczacılık Fakültesindeki hocalarımızdan danışmanlık hizmetleri de alarak ürünü geliştirdik” diye konuştu.
“En iyi sonucu da Taşköprü sarımsağıyla elde ettik”
Siyah sarımsağın yeni bir ürün olduğunu vurgulayan Cebeci, “Siyah sarımsak tüm dünyada da yeni bir üründür. İlk Koreliler buldu ama biz bunu Taşköprü sarımsağıyla nasıl yapabiliriz diye yola çıktık. Yaklaşık 1,5-2 yıl gibi bir araştırma ve geliştirme süresi oldu. Bu süre zarfında birçok denemeler yapıldı. Sadece Taşköprü sarımsağıyla değil Türkiye’nin birçok şehrinden farklı sarımsaklarla da denemeler yaparak aradaki farkları inceledik. En iyi sonucu da Taşköprü sarımsağıyla elde ettik. Normalde Taşköprü sarımsağından birkaç diş yediğinizde bir hafta vücudunuzdan kokusu çıkmaz. Ama siyah sarımsağı istediğiniz kadar tüketebiliyorsunuz. Vücudunuzda hiç koku yapmıyor. Bu da sosyal hayatta sarımsağı kokusu sebebiyle kullanamayan insanlar için iyi bir alternatif” şeklinde konuştu.
“Damak tadına düşkün kişiler için de çok cazip”
Siyah sarımsağın çocukların dahi rahatlıkla tüketebileceği bir ürün olduğuna dikkat çeken Cebeci, şöyle konuştu:
“Siyah sarımsak değişik bir lezzet arayan, damak tadına düşkün kişiler için de çok cazip. Siyah sarımsak olduğu şekliyle alınıp yenilebileceği gibi tüm geleneksel salata ve yemelerde de kullanılabilir. Tadı tamamen farklıdır. Sarımsak kokusunu alsanız da meyvemsi ve kısmen tatlı olması sebebiyle çocukların bile tüketebileceği bir tattadır. Siyah sarımsak enerji veriyor. Bu yüzden sporcular da yoğun olarak siyah sarımsak kullanıyor. Tamamen doğal ve katkısızdır. İçerik analizleri akredite laboratuvarlarda yaptırıldı ve besin değerinin özellikle bazı hastalıkları koruyucu besinlerin normal sarımsağa göre daha zengin olduğu belirlendi. Siyah sarımsak vegan bir üründür. Ülkemizde de gittikçe artan vejetaryen kişilerin tadımları sonucu siyah sarımsağı sevdiler. İletişim içinde olduğumuz birçok diyetisyen siyah sarımsağı danışanlarına öneriyor. Siyah sarımsağa dönüşme sürecinde S-AllylCysteine (SAC) diye bir besin ortaya çıkıyor ve bu doğal besin, ilaç endüstrisinde Alzheimer gibi bazı ciddi hastalıklarının önleyici etkisi sebebiyle hammadde olarak kullanılıyor. Oysa siyah sarımsak içinde en doğal haliyle SAC besini bol miktarda var. Biz ürünümüzü bu hastalıklara iyi gelir veya önler diye tanıtmıyoruz. ancak yapılan çalışmalar siyah sarımsağın böyle bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bu konular hakkında akademisyenlerimizden görüş almak en doğrusu olur.”
“Almanya, Rusya ve Azerbaycan’dan yoğun talep var”
Siyah sarımsağa Almanya, Rusya ve Azerbaycan’dan yoğun bir talep olduğunu söyleyen Cebeci, “Biz bu değeri alıp ondan daha farklı ve daha kıymetli yeni ve katma değeri yüksek bir ürün elde etmeye çalıştık. Son yıllarda ülkemize Çin vb. ülkelerden sarımsak ithal ediliyor. Bizim bu ithal ürünlere bir cevap niteliğindeki bu çalışmamız KOSGEB tarafından da çok önemsendi ve desteklendi. Şimdi artık ülkemizin de diğer ülkelerin siyah sarımsakları ile rekabet edebilecek yeni bir ürünü var. Çok genç bir firma olmamıza rağmen yurt dışı talepleri alıyoruz. Siyah sarımsak artık Türkiye’de büyük zincir marketlerinin hemen hemen hepsinde bulunabiliyor. Katma değeri yüksek bir ürün. Normal sarımsağa göre fiyatı farklı. Bu ürün aslında tüm dünyada yeni ve pazarı yeni oluşuyor. Şu anda İspanyollar ve İtalyanlar da, yeni yeni üretilmeye başladı. Türk Siyah Sarımsağı eşsiz lezzetiyle yurt dışı pazarlarda yerini alacaktır. Birçok tarımsal ürünü ithal ederken Kastamonu’dan bir mikro işletmenin yurt dışına sarımsak ihraç etme çabalarını çevremizdeki tüm kişi ve kurumlarımız çok takdir ediyor ve destekliyor. Bu yüzden Kastamonu KOSGEB’e ve danışman hocalarımıza çok teşekkür ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da yapılan büyük bir gıda fuarına katıldık. Burada siyah sarımsağa büyük bir ilgi oldu. Bu fuar süresince ve sonrasında birçok bağlantılarımız oldu. Almanya, Makedonya, Azerbaycan, Rusya ve birçok Ortadoğu ülkesinden oldukça talep geldi. Yakın bir tarihte bu ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapacağımızı düşünüyorum. Önümüzdeki yılın başlarında Almanya Hamburg’da bir satış noktası oluşturma çabamız var” dedi.
“Avrupa’da düzenlenen yarışmada ödül aldı”
Cebeci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2018 yılında tüm dünyadan 60 kategori ve 430 ürün başvurunun uluslararası panel jürisi tarafından değerlendirildiği bir yarışmada Türk Siyah Sarımsağı bitki ve baharatlar kategorisinde ambalajdaki yenilik, kalite ve lezzet değerlendirilmesinde Mükemmelliğe Saygı Ödülüne layık görüldü. Bu çok gurur verici bir durumdur. Bize inanan ve destekleyen herkesle bu gururumuzu paylaşıyoruz. Taşköprü’de Şubat Mart aylarının soğuğunda dikimini yapan kadın erkek işçilerden bize inanıp destekleyip ürünlerimizi raflarına koyan, alıp tüketen herkese tekrar teşekkür ediyoruz.”
“Siyah sarımsak, insan sağlığı üzerinde çoklu etkiye sahip”
Siyah sarımsağın sağlıklı yaşamak isteyenler için iyi bir besin takviyesi olduğunu dile getiren Cebeci, “Günümüze kadar dünyada yapılan klinik araştırma sonuçlarına göre birçok ciddi hastalıkları önlemenin yanı sıra antimikrobiyal, antiviral, antialerjik özellikleri de mevcut olup bunlara ilaveten kan şekerini, kandaki lipid ve trigliserid seviyesini düzenlemesi ile obeziteyi baskılamada, kardiyovasküler hastalıkları engellemede oldukça etkin olduğu araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. Siyah sarımsak sağlıklı beslenerek sağlıklı yaşamak isteyenler için iyi bir besin takviyesidir. Günümüzün sağlık anlayışı herhangi bir hastalığa yakalanmadan bu tür sağlıklı beslenme alternatifleri ile sağlıklı kalmaktır. Siyah sarımsak beslenme ve tıbbi anlamda yüksek potansiyele sahip olmasına rağmen tedavi sürecinde olan kişilerin günlük kullanımları için mutlaka doktoruna danışmaları gerekmektedir” diye konuştu.