Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde geçtiğimiz hafta Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Ziraat Odası tarafından düzenlenen 14. Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nde En İyi Çiftçi Ödülü’nün sahibi olan Mehmet Yavaş’a bir ödül de Ayvalık Ticaret Odası’ndan (ATO) geldi.

Ayvalık’ta bugüne kadar 70 bin zeytin fidesi dikmesi ve bu fidelerin binlercesinin günümüzde zeytin üretmesi nedeniyle Ayvalık’ın En İyi Çiftçisi Ödülü’ne layık görülen Mehmet Yavaş’a törenle ödülü verildi. Törene Ayvalık Ticaret Odası’nın eski Meclis Başkanı Abdullah Servet Ertem, ilçede “Yakup usta” olarak tanınan Yakup İçten ve ATO yöneticileri katıldı. ATO Başkanı Mustafa Büyükçıvgın tarafından bir madalya verilen Mehmet Yavaş’ın Ayvalık Ticaret Odası Şeref Kütüğü’ne kendi adını taşıyan madalyonu çakarken oldukça duygulandığı gözlendi.

Törende konuşan ATO Başkanı Mustafa Büyükçıvgın, Mehmet Yavaş’ın kendisinin iş yeri komşusu olmasının yanı sıra dertdaşı, sırdaşı ve ağabey olarak benimsediği bir insan olduğunu vurgulayarak, “Kendisinin soyadının ‘Yavaş’ olduğuna bakmayın. Mehmet ağabeyimiz memlekete hizmette en ön sırada olacak kadar hızlıdır. Mehmet ağabey, kendisini hatırladığı günden bu yana gerçek bir zeytin emekçisidir ve zeytine hizmet etmektedir. Ayrıca bu meslekte hem alaylı hem de okulludur. Kendisi yıllarca Tariş fabrikalarında analiz uzmanı olarak zeytin sektörünün tüm paydaşlarına hizmet vermiştir. 70 yaşını aşmasına rağmen halen daha Ayvalık’ta zeytin fidesi dikmeye devam eden Mehmet ağabeyimiz, bu işi göz nuruyla yapmakta ve onların büyüdüğünü gördükçe de adeta gözyaşlarıyla bu fideleri sulamaktadır” dedi.

Nazım Hikmet’in ‘Yaşamaya Dair’ şiirindeki, “70’inde bile zeytin dikeceksin” mısrasını anımsatan Büyükçıvgın, “Ben öldükten sonra çocuklarıma kalır düşüncesiyle değil, fidanın yeşerişini, rüzgârda sallanışını, boy atışını, çiçek bağlayışını, dane verişini seyretmek için dikeceksin. Yani yaşadığını hissetmek için o ağaçları dikeceksin demiş şair. Mehmet ağabeyimize bize yaşadığımızı ve sevgiyi hissettirdiği için teşekkür ederiz. Bizim bundan sonraki hedefimiz Ayvalık’ın zeytinin başkenti olduğunu buradan bütün yurdumuza ve Avrupa’ya ilan etmektir” diye konuştu.

Mehmet Yavaş ise, “Biz Tariş’e yağ gönderiyorduk. Çünkü devlet desteklemeli, birlik mübayası ve ortaklardan alımlar olmak üzere Tariş’te üç türlü alımlar vardı. O zamanın imkânsızlıklarıyla mücadele ederek bu gönderimleri gerçekleştiriyorduk. O dönemlerde mazot yoktu. Buradan bir tanker zeytinyağı göndereceksin de yer açılacak ve o boşalan alana da yeniden ortaklarımızın zeytinyağlarını satın alacak şekilde ilkel bir sistemle çalışmak zorundaydık. Öylesi zor yıllar yaşadık biz. 1967 yılında Ayvalık’ın tanınmış akaryakıt istasyonu işletmecisi rahmetli Hatice Akıncı bana deniz kayıklarının fişlerini verirdi ve ben bu fişlerle bir tanker zeytinyağı gönderebiliyordum. Daha sonrasında 1974 yılında margarin yağlarının revaçta olduğu dönemlerde de bırakın tankerleri, şişelerle bile zeytinyağını satabilmek için inanılmaz emekler harcıyorduk. O kötü dönemleri yaşadık biz. Şimdi ise çok şükür ki insanlarımız zeytinyağının sağlık iksiri olduğunun farkına vardı ve zeytinyağı bu günlere geldi. Çok mutluyum. Beni onore eden Ayvalık Ticaret Odası yöneticilerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Mehmet Yavaş’a budanan zeytin ağaçlarının dallarından alınan zeytin yapraklarından hazırlanan bir buket zeytindalı hediye edildi.