Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis (PM) Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, 31 Mart yerel seçimlerinde partiler arasındaki ittifak konusuna değinerek, “Yerelde seçmenle ittifak yapabilirsiniz. Hiçbir siyasi parti şunu diyemez: Kimse ’ittifak yapıyoruz, yapmıyoruz’ gibi aldatmalara girmesin. Girdiklerinde de o ittifaka oy veren bir seçmen olmayacaktı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi (PM) Gaye Usluer, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ve CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı ile birlikte bir takım ziyaretler için Bilecik’e geldi. İlk olarak CHP İl Başkanlığında partililerle bir araya gelen Usluer, partilerin ittifak konusuna değindi. Usluer, “Geneldeki ittifak bir anayasa değişikliyle oldu. Yerelde benzer bir ittifak mümkün değildir. Yerelde seçmenle ittifak yapabilirsiniz. Hiçbir siyasi parti şunu diyemez: ‘Biz biziz şuna oy verin, AK Parti’ye oy verin.’ Böyle bir şey olmaz. Önümüzdeki süreçte anayasayla bir düzenleme olmadığı için gönül ittifakıyla oy verdiği bir süreç olacaktır. Hiç kimse ’ittifak yapıyoruz, yapmıyoruz’ gibi aldatmalara girmesinler. Girdiklerinde de o ittifaka oy veren bir seçmen olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“Türkiye çapında üçlü heyetler oluşturuldu”
Usluer, Türkiye çapında üçlü heyetlerin oluşturulduğunu ve bundan 10 gün evvel de buna benzer bir çalışmanın yürütüldüğüne değinerek “Türkiye çapında üçlü heyetler oluşturuldu. Bundan 10 gün evvel de buna benzer çalışma yürütülmüştü. Bu çalışmaların amacı aslında tabi ki sizlerin yapacakları, sizlerin oluşturacakları aday belirleme süreçlerine müdahale etmekten ziyade ortak aklı oluştururken birlikte olmak, birlikte düşünmek ve bu ortaklığı da genel merkeze yansıtabilmek. Umarım başarılı olacağız. Genel merkezimizde Genel Başkanımızın yaptığı toplantıda il başkanlarımıza da özgürlük alanı da oluşturuldu. Tabi ki yöntem olarak genel merkezde ayrı bir merkez yoklama ön seçim eğilim yoklaması gibi kararlar çıkarsa da il bazında bu tür serbestliklerin verilmiş olması, aslında kendi adayımızı belirleme açısından, örgütün hareketlenmesi açısından, üyelerin hareketlenmesi açısından, çok anlamlı” dedi.
“Bugün 24 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’de rejim değişmiştir”
24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de rejimin değiştiğini ifade eden Parti Meclis Üyesi Gaye Usluer, “Şimdi zorlu bir süreç, yakın zamanda bir seçimden çıktık. 24 Haziran Genel Seçimleri Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki tüm genel seçimlerden farklı bir seçimdi. Çünkü bu seçimin sonunda rejim ya değişecekti ya da değişmeyecekti. Bugün 24 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’de rejim değişmiştir. İçeriğinin ne olduğunu yaşadıkça öğrendiğimiz Türk tipi başkanlık sistemi. Bugün Türkiye Cumhuriyeti adeta anonim şirket gibi yönetiliyor. Bakanların çoğunu tanımıyoruz. Bakanların çoğunun özü siyasi bir geçmiş değil, Bakanların çoğu özel sektörden geliyor. Bir özel okul yönetici sahibi, bir özel hastane yöneticisi sahibi, çok kritik bakanlıkların başına getirildiler. Sonuç olarak ‘Ben bilmem, başkan bilir’ söylemi ile başkanlıkların çalıştığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
“30 Mart, Türkiye’nin yeniden demokrasiye dönüm süreci olacak”
31 Mart yerel seçimlerinde sonucun Türkiye’nin yeniden demokrasiye dönüm süreci olacağını anlatan Usluer, “Sonuç Türkiye’de yeniden parlamenter sistemin inşa süreci olacak. Bizler 24 Haziran sonrası yaşanılan, 24 Haziran sonrası toplumun tüm katmanlarında egemen olan umutsuzluğu, güvensizliği ortadan kaldırmakla yükümlüyüz. Topluma yeniden umudu sağlamak, toplumda yeniden güveni inşa etmek ve demokrasiye olan inançla yeniden toplumu harekete geçirmek bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en köklü ve kuruluşun ve kurtuluşun patisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen bir görev. Hep birlikte bunu yapabiliriz. İnandığımız sürece inandırabiliriz. Bugün biliyoruz ki özellikle üç büyük şehirde hem 16 Nisan referandum sonuçları hem de yakın zamanda geçirdiğimiz genel seçim sonuçları Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kötü yönetim biçimlerine verilen cevabı göstermesi nedeniyle bunu birlikte başarabiliriz. Ben seçim sürecinde hepinize şimdiden başarılar diliyorum. Ve hepimizin toplumsal umudu oluşturmakla görevli olduğumuz bilincinde ve hepimizin toplumsal güveni yeniden inşa etmekle olduğumuz bilinci ile hareket edeceğimizden eminim. Yolumuz açık olsun” dedi.
“Andımıza en çok sahip çıkacak parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir”
Açıklamasının ardından bir basın mensubunun Kemal Kılıçdaroğlu’nun özellikle Andımız konusunda bir açıklama yapmadığı, görüş belirtmediği eleştirileri ile ilgili olarak Usluer, “Andımıza en çok sahip çıkacak parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Çünkü biliyorsunuz ki 1933 yılında Reşit Galip Cumhuriyet Halk Partili bir bakandır. Ve tek parti döneminde andımız ulus bilincinin yerleşmesi amacıyla oluşturulmuştur. Ve o tek partili dönemden sonra da yıllar ve yıllarca, ta ki AKP’nin andımızdan rahatsız olma sürecine kadar, okullarda öğrenciler tarafından okunmuştur. Biz CHP olarak andımız kaldırılırken tepkimizi koymuştuk. O dönemde Anayasa Mahkemesine başvurumuz kabul edilmemişti. Bugün Andımız’la ilgili başlangıçta neredeysek bugün yine aynı yerdeyiz. Ancak Genel Başkanımızın sessiz kalmasının tek bir nedeni var, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi de, Milliyetçi Hareket Partisi de Andımız üzerinden siyaset yapmaktadırlar. Aslında birbirlerinden ayrı düştükleri gibi bir durumda yoktur. Bir taraftan MHP mevcut tutumuyla milliyetçi oyları kontrol etmeye çalışırken, AKP’de Kürt oylarına göz kırpmaktadır. CHP Andımızı siyaset malzemesi yapmayacaktır. Bu konuda siyaset yapmayı doğru bulmuyoruz. Çünkü Andımız’ın arkasında olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir” açıklamasında bulundu.