CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli’de donarak şehit olan askerlerle ilgili, “Ben şehidin, annenin, babanın hakkını savunuyorum. Erdoğan sen şehadetten ne anlarsın diyor. Ben çok şey anlarım” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Tunceli’de donarak şehit olan askerlerle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Tunceli’nin Nazimiye ilçesinde iki askerimiz donarak şehit oldu. Şehidin babası ile konuştuğumda şu bilgiyi aldım; hiç kimse aramamış. Mezarlıklar müdürü arıyor ‘oğlunuz şehit oldu donarak öldü dolayısıyla mezarını hazırladık’ diye. İçimde derin bir vicdan acısı hissettim nasıl olur da böyle bir şey olur diye. Dumlupınar’da yaptığım konuşmada 21. yüzyıldayız nasıl olur da iki askerimiz donarak şehit olur. Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım dedim. Ben şehidin, annenin, babanın hakkını savunuyorum” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Erdoğan ’sen şehadetten ne anlarsın?’ diyor. Ben çok şey anlarım. Bu ülke için hayatını verenlerin hangi koşullarda askerlik yaptıklarını çok iyi bilirim ben. Senin gitmediğin yerlere gittim ben. Eksi 35, eksi 40 derecede nöbet bekleyen askerlerimizle beraber oldum ben. Afrin’e gidenlerle beraber oldum ben. Senin bilmediğin bir şeyi daha yaptım, bu ülkenin kahraman ordusunun rütbesini benim oğlum giydi, ya senin oğlun ne yaptı?”
“CHP olarak tek adam rejimine karşıyız”
CHP olarak tek adam rejimine karşı çıktıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Hakimiyet bila kaydü şart milletindir der ama ikinci bir kuralı daha vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki, ‘özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Hiçbir ülkenin egemenliğini kabul etmem. Özgürlük ve bağımsızlık bu milletin karakterinde tarihinde vardır. Hiçbir zaman bu millet birilerinin boyunduruğunu kabul etmemiştir’ diyor” açıklamasında bulundu.
Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözüyle barışın ne kadar önemli olduğunu anlattığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Biz Cumhuriyet Bayramını, 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı kutlarken bütün bunları bilmek zorundayız. Bu ülkenin temelinde harcında acı vardır gözyaşı vardır. Şehitlerimizin kanları vardır. Onların bize bıraktıkları Türkiye Cumhuriyeti mirasını yüceltmek hepimizin ortak görevidir, namus borcudur. Bunu yapmak zorundayız” dedi.
“Atatürkçülük üretim demektir, güç demektir”
“Atatürkçülük üretim demektir, güç demektir” diyen Kılıçdaroğlu, “Kimsenin önünde boyun eğmemek demektir. Kimseye gidip bana borç para verir misin diye yalvarıp yakarmamak demektir Atatürkçülük” dedi.
Churchill’in “Atatürk gibi bir deha 100 yılda bir gelir ama bu kez Türklere nasip oldu” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “100 yılda bir gelen bir devrimcidir. Yokluklar içinde Cumhuriyet kuruldu. Ama kimseye gidip el avuç açılmadı. Kimseye yalvarıp yakarılmadı. Cumhuriyeti kuranların yaptığı bir şey vardı. Asla ve asla elleri harama uzanmadı. Her kuruşun hesabını verdiler. Biz de çocuklarımıza onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti emanet etmek zorundayız” dedi.