Kartepe Zirvesi’nde konuşan Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, şehir merkezine 130 adet bomba düşen kentte, mülteci nüfusunun yüzde 60’ı bulduğunu, buna rağmen şiddet olayı yaşanmadığını söyledi.
Kartepe Zirvesi 2018’e katılan Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, 2011’de Suriye’de çıkan krizden sonra Kilis’e inanılmaz bir göç olduğunu belirtti. Kara, “Şu anda nüfusumuzun yüzde 60’ı Suriyeli, yüzde 40’ı Türk halkıdır. 2011 öncesi 40 ton çöp toplarken şu anda 170 ton çöp topluyoruz. 10 bin metreküp suya ihtiyacımız varken 2011’den sonra ihtiyacımız 30 bin metreküp oldu. Her şeye rağmen hiç şiddet olayımız yok. İnsanları birbirleriyle kaynaştırmamız lazım, başarırsanız her yerde sorunda olsa kavga gürültü olmuyor. Göç eden insanlar Türkiye’de ama Suriye sınırına yakın yerlerde tutulmalı, çünkü barış ve güvenlik sağlandığında daha rahat ülkelerine dönecek grup burası olacaktır. 130 tane bomba şehir merkezimize düştü ama barışı bozmadık’’ dedi.
Ulusal ve uluslararası üst düzey isimlerin bir araya geldiği Kartepe Zirvesi’nde ’Suriye Krizi ve Göç Yönetim Deneyimleri’ konulu sempozyum yoğun katılım ile gerçekleşti. Başkanlığını Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman’ın yaptığı oturumda Suriye’de yaşanmakta olan iç savaş ve Suriyelilerin göç hareketi konuşuldu. Oturuma Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim üyeleri Dr. Hamidreza Monibi ile Muhabbat Rozmamedova, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan Bülent Açıkgöz, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve MEWA Genel Koordinatörü Salim Korkmaz konuşmacı olarak katıldı.
Dr. Hamidreza Monibi, “Liberal ve demokratik görünen devletler neden mültecilere farklı gözle bakıyor. Birleşik Krallıktan tutunda diğer batılı devletlerin kilit siyasi isimlerinin göçmenler hakkında olumsuz düşüncelerini görüyoruz. Mültecilerin toplumda tehdit oluşturacağını bahseden siyasiler, medyayı da kullanarak yerel halkı da etkiliyor ve halkın büyük bir kısmı da mültecileri tehdit olarak görmeye başladı. Batılı devletlerin hükümetleri göçmenlere uygulandıkları politikaları değiştirmek zorunda” dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan Bülent Açıkgöz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Göç, çok karmaşık ve yapısal bir sorun. Suriye krizinden sonra zoraki bir şekilde ülkemize sığınan mültecilere daha iyi bir hayat sağlamak için büyük altyapılara ihtiyacımız var. Son yaptığımız araştırmalarımıza göre de ülkemize göçen Suriyelilerin büyük kısmı eğitim seviyesi düşük insanlar. Bu insanları doğru alanlara yönlendirmek ve onlara çalışabilecekleri alanlar bulmak çok önemli” diye konuştu.
Düzce Valisi Zülkif Dağlı da, “İlimizde 12 bin göçmen ikamet etmektedir. Çok sıkıntılı zamanlar geçirdik ama sahaya çıkıp, aktif rol alarak sorunlarımızı çözmeye başladık. Göçmenlerimize yaptığımız çalışmalarımızla onların uyum sorununu ortadan kaldırdıktan sonra meslek sahibi olmaları için de mesleki eğitimler açtık. Nüfusumuza kayıtlı göçmenlerin tüm sağlık kayıtları alındı. Mülteciler için açtığımız ve bilgi almalarını sağlayan bir web sitemiz var. Bu sitede doğalgaz açtırmaktan tutunda istihdama kadar tüm bilgiler veriliyor” şeklinde konuştu.
MEWA Başkanı Mohammed Saadie, “Her bölge artık göç alan, göç ettiren ya da göç geçişleri için kullanılan bölgeler olarak adlandırılıyor. Göç alındıkça kamu hizmetlerinin de kaynakları gitgide azalıyor. Filistin’den Lübnan’a gelen mülteciler büyük krize sebep olmuştu. O zaman bizler de dil problemleri yaşadık. Batılı devletlerden finansal kaynaklar aldık ama hiçbir şekilde bu para bizlere yetmedi. Mülteciler çoğu zaman insan hakları ihlallerine maruz kalıyor ve sürekli göç etmeleri sağlanıyor. Yeterince güvencesi olmayan göçmenlere artık tüm devletlerin ortak kararlar alıp çözüm yollarını bulması gerekiyor” açıklamasını yaptı.